23 Nisan 2012 Pazartesi

Kayıp demiryolu
 www.aksam.com.tr
09 Kasım 2003
Dalida ÖZATAY -Karanlık Kemerburgaz'ın üzerine çöktüğünde gözlerinizi kapatırsanız trenin size doğru yaklaşan sesini duyabilirsiniz. Lakin, bunu ancak gözlerinizi kapatarak hayal edebilirsiniz. Çünkü Kemerburgaz'da yıllar önce bulunun tren yolundan artık iz yok ama hikayesi Pirgos'un yerlilerinde gizli.
Kemerburgaz'da kayıp demiryolu hikayesini öğrenmek için köyün en eski kahvelerinden Köşk Kahvesi'ndeyiz. Burası eski bir Rum evi. İşlemeli tavanlı, ahşap döşemeli kahvenin duvarlarını ise bugün artık olmayan demiryolunun siyah-beyaz fotoğrafları süslüyor. Bizanslılar döneminde Pirgos olan Kemerburgaz'ın su yolları kadar demiryolu da dikkat çekiyor.
Pirgos'tan Karadeniz'e  Kömür taşınan bu hat, Enver Paşa döneminde inşa ediliyor. Kağıthane'den başlayan hat, Ağaçlı ve Çiftalan Kömür Madenlerine gidiyor. Bu bölümün yapımına 1914'ün sonunda başlanıp 1916'da bitirilmiş. Dar hat (dekovil) tarzında olan tren yolunun yapımında askeriyenin dışında sivil mühendisler de görev almış. Kağıthane Deresi'ni izleyerek Pirgos'a ulaştıktan sonra iki kola ayrılıyor. Her iki kol, Kemerburgaz'dan sonra bir çember oluşturarak Karadeniz kıyısına ulaşıyor. Hattın adı çeşitli kaynaklarda Karadeniz Sahra Hattı veya Haliç-Karadeniz Sahra Hattı olarak geçiyor. Buradaki "Sahra Hattı", dar hat ve dekovil hattı karşılığı olarak kullanılıyor.
Banyo treniTerkos Pompa İstasyonuyla Karaburun arasında çalışan dekovil, kömür taşıma işleminin dışında personel ve aileleri için de çalışıyordu. Yaz aylarında 16.00-16.30 saatleri arasında personel ve ailelerini denize götürüp 18.00-18.30 saatleri arasında da geri getiriyordu. Bu nedenle "banyo treni" adı veriliyordu.Dekovil, 1920'li yılların sonunda önce Kemerburgaz'dan Ağaçlı ve Çiftalan yönlerine gitmez olmuş. Bir müddet Kağıthane-Kemerburgaz arasında Silahlı Kuvvetler için çalışmış, 1950'lerin başında da lokomotif ve vagonları hurdaya çıkarılmış. Böylece demiryolu ömrünü doldurmuş.
Katarlardan geriye izi bile kalmayan dekovil hattının, ray ve traverslerinden göz önünde olanları hurdacılar ve göçerler götürmüşler. Daha sonra hattın orman içindeki bölümü de sökülmüş. Ahşap köprülerin son görevleri de orman işçilerini ısıtmak olmuş. Artık günümüzde Kağıthane-Kemerburgaz arasındaki hattan hiçbir iz yok. Kemerburgaz-Ağaçlı üzerinden geçen karayolu nedeniyle bu bölgedeki bütün izler de silinmiş. Bu gün bütün ahşap köprülerin ortadan kalkmış olmasına karşın, Kemerburgaz-Çiftalan güzergahının ray izlerine Belgrat ormanı içinde rastlayabilirsiniz.
Pirkos'un yerlisiKemerburgaz'ın bir özelliği de yerli halkın yüzde 70'inin Selanikli Türklerden oluşması. Demiryolunun hikayesini dinlerken yanımıza Pirkos'un eski sakinlerinden 75 yaşındaki Ali Günana geliyor. Günana, Selanik'ten 1923'te gelmiş. "Atatürk sayesinde" diyor. Bakın Kore gazisi Pirkos nasıl anlatıyor; "Pirkos eskiden çok güzeldi. Hiçbir kötü olay olmazdı. Kapılarımız her zaman açıktı. Ama sonra herşey değişti. Ormanlar tahrip edilerek yerine evler yapıldı. Zenginlerin yatağı oldu." Günana, bugün olmayan bir dispanser, papaz okulu ve kiliseden de bahsediyor. Kemerburgaz'ı unutmayan eski sahipleri de Yunanistan'dan sık sık ziyarete geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eski İstanbul Hayatı OSMANLI İmparatorluğunun merkezi  olan İstanbul, tarihi, değerli eserleri ve tabii güz...