Alemdar Mustafa Paşa başkanlığında toplanan ayan ve valiler, Osmanlı tarihinde bir ilki gerçekleştirip Sultan II.Mahmut’la, Kağıthane’de ki Çağlayan Köşkünde bir ahitname yaptılar. Karşılıklı mühürleyip yürürlüğe koydular. Yedi maddelik bu anlaşma (Sened-i ittifak) bozulan devlet düzeninin tekrar sağlanmasını amaçlıyordu. Fakat bu uygulama kısa sürecekti. Tarihte ilk defa bir sultan yönettikleriyle bir sözleşme imzalamıştı ve bu durum II.Mahmut’u rahatsız ediyordu. O sırada Yeniçeriler de kendi gelecekleri açısından rahatsızdılar. Alemdarın Sadrazamlığından yaklaşık dört ay kadar sonra ayaklandılar. İlk hedefleri Alemdar Mustafa Paşaydı. Bab-ı Ali’deki konağını sardılar. Padişah, sadrazamını kurtarmak için ağır davranıyordu. Asiler konağı ablukaya almışlardı. Hatta çatısına çıkıp, yıkmaya başlamışlardı. Kurtuluş umudunun olmadığını fark eden Alemdar, düştüğü durumu gördü. Konağın barut deposuna indi. Yanında birkaç tane güvenilir adamı da vardı. Daha fazla sayıda yeniçerinin barut fıçıları etkinliği alanına girmelerini bekledi ve tabancasıyla barutları ateşledi. Kendisiyle birlikte birkaç yüz yeniçeriyi öldürdü. Hatta, bu sayıyı 500 ile 800 arasında zikreden tarihçiler vardır. Zaten kızgın olan yeniçeriler büsbütün sinirlendiler. İki gün sonra onun cesedini yıkıntıların içinden çıkardılar. Sürükleyerek Aksaray’daki (Etmeydanı) bir ağaca astılar. İki gün sonra da hırslarını alamayıp Yedikule’de bir kuyuya attılar. Bu kargaşa arasında Sultan II.Mahmut’da, IV. Mustafayı öldürttü ve ilk fırsatta sened-i ittifak sözleşmesini yok etti. Yeniçeriler ve Sekbanlar arasındaki bu çatışma sırasında İstanbul, bir kan gölüne döndü. Sokaklar cesetten geçilemez oldu. Çıkan yangınlarla büyük mahalleler, evler, eşyalar kül edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder