24 Temmuz 2012 Salı

Kağıthane Dönüşü Eğlenceleri

resim
Akşam güneşi batmaya başlarken emniyet görevlileri' halk'a evlerine dönme zamanının geldiğini hatırlatırlar, ihtarı dinlemeyenleri  Kağıthane'yi terke icbar  ederlerdi. O zamanlarda yaşayanların bildiği gibi dönüş gidiş, gibi dağınık olmaz planlı ve eğlenceli olurdu. Asıl eğlenceler dönüşte yapılırdı. Ecnebiler sandallarla, Sefaret memurları elçi kayıklarıyla dönüşü seyre çıkarlardı. Boğaziçi'nin büyük kayıkları, allı yeşilli bayraklar  ve renk renk kağıt fenerlerle donatılmış olduğu halde zurna havası tutturarak kayıkların kıç üstünde oynar böylece Boğaz'a doğru yol alırlardı.
Mahalle tulumbacıları darbuka, maşalı zil, çığırtmadan meydana gelen çalgı takımlarıyla hovarda ağzı maniler söyleyerek geçerlerdi. Bal ve yağ kapanları hamalları salapuryalara dalarlar davul ve düdüklerle memleket türküleri söylerler, çalıp çağırarak giderlerdi. Bir takım beylerin teşkil ettiği musiki heyetleri, kayık ve sandallarını birbirine yanaştırıp fasla başlarlar, kendilerini kadın ve erkek sandalları da yakından takip, ederdi. Bazı sandal meraklısı pehlivan yapılı delikanlılar narin sandallarda kürek çekerek birbirleriyle yarışırlardı. Mektep çocukları da dere kenarlarındaki sazlardan külahlar yapıp başlarına geçirirler güler oynarlardı. Bazı kimseler deredeki adacıklara sandallarını yanaştırır dönüş şenliklerini buradan seyir ederlerdi. Atlılar, arabalılar yollarda gah eğlenir gah giderler bir kısmı da: yol kenarındaki Silahtar Ağa meyhanelerine uğrar, kısa bir tezgah başı mermi yaparlardı. 
Bu suretle akıp giden deniz ve kara yolcularının  hepsi Bahariye'de toplanırlardı. Bu kalabalık Bahariye Deresi’nde o hale gelirdi ki, kayıktan kayığa geçilir, olurdu. Her kafadan bir ses çıkar, heyheyler dünyayı tutardı. Biraz sonra oradan da hareket başlardı. Cuma'ları Bahariye'ye gelen saraylılar, Bahariye Kasrında o zaman türemiş bulunan Ulahlılar adı verilen orkestra takımını köşkün bahçesine alıp çaldırırlar, bu ahenk ortalığa başka bir parlaklık verirdi.. 
 
Bu gün Bahariye'de mevcut harap yalılar o zaman zenginlerin mamur yalıları idi. Cuma'ları yalıların içleri ve dışları kibar, hatta vekil ve vezir misafirlerle hıncahınç dolar, karşılarındaki adalar da türlü çiçeklerle bezenmiş olduğundan misafirlerin bir takımı da bu adalara geçip neşeli sohbetler, gürültülü kahkahalarla Kağıthane dönüşünü seyrederlerdi. İşte bu hayhuylar ve neşeli eğlenceler inkılaplardan sonra yapılan şenlikleri andırırdı. Şu kadar ki  inkılap şenliklerinde söylenen milli marşlar yerine o zamanlar aşıkane şarkılar duyulurdu. 
 
Kağıthane'ye gidemeyen civar ahalisinden birçok kadınlar çoluk çocukları ile Fener ve Cibali İskele Meydanı’nda toplanırlardı. Buraların deniz kenarları her zaman süprüntü yığınları ile dolu olduğu için köpekler burunları ile deşip koklarken birbirleri ile hırlaşırlardı. Bu iğrenç mezbeleden Kağıthane dönüşünü seyredeceğiz diye birikenler. taşlar, direkler ve, toprak üstüne çömelerek bayağı satıcılarının bayat yemişlerini alıp yerlerdi. Halk dilinde buralara (Bitli Kağıthane) denilirdi.
 
BİR  ZAMANLAR  İSTANBUL TERCUMAN  1001 ESER  -BALIKHANE  NAZIRI ALİ RIZA  BEY  -SAYFA    209

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eski İstanbul Hayatı OSMANLI İmparatorluğunun merkezi  olan İstanbul, tarihi, değerli eserleri ve tabii güz...